Enginarın vatanı Akdeniz’dir. Bir tedavi bitkisi olarak enginar daha antik çağlardan beri bilinmektedir. Eskiden insanlar, enginarı tüm diğer bitkilerden üstün görüyorlardı ve hem yemeklerde, hem de çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyorlardı. Enginarın şifalı özellikleri modern bilim adamları ve doktorların da dikkatini çekmiştir. Uzun dönem boyunca enginara, bir ilaç bitkisi olarak sadece çok zengin insanlar ulaşabiliyordu, sadece son yıllarda bu bitkiden yapılan ürünleri Fransa, İspanya, İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerinde tıp alanında kullanmaya başladılar. Bu yararlı sebze, ateroskleroz gelişimini önler, safra söktürücü ve idrar söktürücü etkiye sahiptir.
Enginar ektresi temeline dayalı bu mükemmel ürün, her şeyden önce karaciğer ve safra kesesiyle ilgili sorunlar için önerilmektedir. Enginar ekstresi, bioflavonoid sinarin adlı madde içerir. Söz konusu madde, güçlü bir antioksidan olarak serbest radikalleri bağlar (serbest radikaller – lipidlerin oksitlenme reaksiyonlarına katılarak, hücre zarlarına zarar verir ve hücrelerin faaliyetlerini bozar. Bunun sonucunda ilk başta karaciğer ve kalp hücreleri zarar görür). Sinarin maddesi, karaciğere etki göstererek vücudun, kendi dokularından hayati faaliyet maddelerini salgılamasını, aynı zamanda idrar söktürücü etki göstererek vücuttan fazla sıvı ve tuzların çıkmasını sağlar. Enginar ekstresinin içeriğindeki aktif maddeler, karaciğer hücrelerini toksinlerin etkisinden korur, vücuttan toksinlerin, ağır metal tuzlarının ve diğer zararlı maddelerin atılmasını sağlar. Sinarin’in yanı sıra enginar ekstresinde tabaklama maddeleri, inulin, enzim, vitaminler (provitamin A, niasin, C vitamini), mineraller (potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, demir) bulunmaktadır. Bu ve diğer aktif bileşenler gerekli miktarda safra sıvısının salgılanmasını, protein ve yağların sindirilmesini sağlar, kolesistit gelişimini önler, bağırsaktaki gaz oluşumunu azaltır.
Enginar ekstresi dışında, içeceğe diğer şifalı otların da ekstreleri dahil edilmiştir.
Nane ekstresi: spazmolitik, ağrı kesici, safra söktürücü ve antiseptik etkilere sahiptir, karaciğer ve safra kesesi hastalıkları sırasında, ayrıca gıda zehirlenmesi belirtilerini gidermek amacıyla kullanılır.
Rezene ekstresi: Rezene, eskiden beri baharat ve ilaç olarak kullanılmaktadır. Halk tıbbında bu bitkiyi karaciğer ve böbrek hastalıkları için, mide ve bağırsak spazmları sırasında, öksürük durumunda balgam söktürücü ve sakinleştirici madde olarak kullanıyorlardı. Rezene, balast maddelerle zengindir ve bu yüzden, sindirim sistemiyle ilgili sorunları olan kişiler için idealdir, çünkü bağırsakların çalışmasını da uyarır.
Acı enginar içeceğiyle tedaviye başlarken, ilk önce vücuttan yoğun şekilde toksinler atılacaktır. Ve bazı durumlarda bu, karaciğerden salgılanan sıvıların geçtiği küçük kanalların aşırı yüklenmesine sebep olabilir. Bazı kişilerde bu sürece, karaciğer ağrıları ve karın bölgesindeki rahatsızlıklar eşlik eder. Toksinlerin vücuttan atılmasıyla bu belirtiler de geçecektir. Bu dönemde Kekik kreminden yararlanabilirsiniz (kremi sağ kaburga altı bölgesine sürün). Yine de karaciğer veya safranızda bir sorun olduğunu düşünüyorsanız, tedaviye küçük dozlarla başlayın ve dozu yavaş yavaş artırın.
Acı enginar içeceği, mide-bağırsak hastalıklarının önlenmesi ve tedavisi için de önerilmektedir. Bağırsakların faaliyetlerini etkinleştirir ve kabızlığı giderir. Acı Enginar İçeceği, birçok hastalığın tedavi programları için mükemmel bir temel oluşturur. Bu hastalıklar: şeker, bağırsak disbakteriyozu, alerjik hastalıklar, karaciğer ve safra kesesi hastalıkları, kolesistit, gut, gastrit, karaciğer ve böbrek ameliyatları öncesi ve sonrası.
Özellikleri:
· safra sıvısı oluşumunu, yağların sindirilmesini sağlar, karaciğeri temizler
· alkolün karaciğere zehirli etkisini azaltır
· gut sırasında kandaki ürik asit seviyesini azaltır
· ateroskleroz durumunda kandaki kolesterol seviyesini azaltır
· sindirimi düzenler, bağırsak faaliyetlerini normale döndürür
· diyabet, gut ve selüliti önler
· vücuttaki toksin ve tuzları çıkarır, fazla kiloların verilmesini sağlar
· vücudun erken yaşlanmasını önler
· bağışıklığı uyarır, hücre değişimini etkinleştirir
· aperatif olarak iştahı artırır
Dikkat: Bileşenlere kişisel olarak uyum gösteremeyen, hamilelik ve emzirme döneminde bulunan, şiddetli derecede mide ve 12 parmak bağırsak ülseri olan, safra kanalının girişinde taşı olan hastalara önerilmemektedir. Açık şişe, buzdolabında 1 aydan fazla durmamalıdır!
Kullanımı: Yetişkinlere ve 12 yaşından büyük çocuklara, günde 2-3 kez yemekten sonra birer yemek kaşığı şeklinde. Saf halde içilebildiği gibi su veya meyve suyuyla da karıştırılabilir. Midenin düşük salgı aktifliği ve kötü iştah durumlarında yemekten önce alınmalıdır.
Çocuklar için doz Yaş Doz Kullanım
0-1 yaş İçme suyuna 1'er damla katarak ve günlük dozu ½ tatlı kaşığına çıkarana kadar her gün 1 damla daha ekleyerek Yemekler arasında
1-3 yaş Günde 3 kez ½ tatlı kaşığı Yemekten sonra
3-6 yaş Günde 3 kez 1 tatlı kaşığı Yemekten sonra
6-12 yaş Günde 2 kez 1 çorba kaşığı Yemekten sonra
İçerik: enginar, nane, rezene ekstreleri, früktoz
500 ml
VİVASAN’ım
